Sen de gününü güzelleştir..
26 Kasım 2012 Pazartesi
5 Kasım 2012 Pazartesi
3 Kasım 2012 Cumartesi
AŞKLAR İÇİNDE...
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor
Yürüyorum kumların çakıllarin yanı sıra
Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan
Avuçlarımda bir yanma
Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sabahın
Oldu olacak
Eğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denize
Ufacık bir gülüş geçiyor suyun üzerinden
Bir çocuğun gülüşü gibi
Aşkların, nice aşklarin ayrılık günü gibi
Bir sokağın ucunda kaybolup solan
Daha çok solan, aşkların solgunluğu suyun üzerinde
Korularda yoğun bir erguvan sisi.
31 Ekim 2012 Çarşamba
GÖĞE BAKMA DURAĞI...
GÖĞE BAKMA DURAĞI
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
20 Ekim 2012 Cumartesi
Gündüz Düşleri
Futbolculuğu bir
başkadır, antrenörlüğü daha bir başka. Yazarlıkta ustadır. Gerçek bir
beyefendi, bir büyük başöğretmen, saygın bir futbol adamıdır. Geçmişten günümüze
esintiler yansıtan bir efsane kahramandır. Ölçülü, bilgili, engin kültürlü ve
görgülüdür. Döneme imza atanların başında o gelir. Çünkü o, her yönüyle Türk
futbolunun temel taşı sayılabilecek bir değerdir.
Fotoğraftan
karakter tahmini yapmak mümkün müdür? Bilimsel
olarak olmasa bile, insanların bazı fotoğraflarının, bize gerçekten de o şahsın
kişiliğiyle ilgili çok önemli ipuçları sunduğu oluyor Hemen örnek vermek
gerekirse; Metin Oktay’ın seyircinin tezahüratına karşılılık mahcup bir
ifadeyle yere bakarak sağ eli ile kalbini tutup, kendince seyircilerine teşekkür
bildiren fotoğrafı... Yusuf Tunaoğlu’nun her daim objektife baksa bile uzaklara
dalıp giden gözleri... Basri Dirimlili’nin maç bitiminde, yorgun ama mağrur,
forması ter, kan ve çamur karışımıyla lekelenmiş halde, alnındaki bandajla bir
fotoğraf karesine sığan hikayesi... Baba Hakkı’nın formasının üzerine giydiği
süveteriyle objektiflere yansıttığı o otoriter poz. Hepsi şimdilerin ışıltılı
ve TV kameralı dünyasının sahte gerçekliğinin karşısında tarihe düşülmüş vecizeler
sanki.
13 Eylül 2012 Perşembe
Aslında En Kral Oydu!
Bir
futbolcuyu anarken, sadece yeteneklerini değil, sakinliğini, efendiliğini,
dürüstlüğünü ve zarafetini hatırladığımız kaç isim var? Ya da soruyu farklı
şekilde sorarsak; bir insanın bünyesinde hem
yeteneği hem de bu özellikleri birleştirmesi mümkün mü?
Türkiye
sınırları içinde bu soruya verilecek en hızlı cevap, tuttukları takımın rengi
ne olursa olsun, yaşı
Kırkı
aşkın olan futbolseverlerin ağzından aynı anda ses buluyor: Metin Oktay…
O
kraldı ve hâlâ kral.
9 Eylül 2012 Pazar
Kelimelerin Anlatamayacağı Kadın: Birsen Tezer
Kelimeler anlatmıyor işte adı sesi yetiyor kendini anlatmaya....
8 Eylül 2012 Cumartesi
Florya'da Duran Kalp: Dursun Özbek
Son zamanlarda yeşil sahalarda duran kalpler çoğaldıkça yıllar öncesinden bir isim gelir hemen aklıma 16 yaşında Florya’nın yeşil çimlerinde kalbi futbol ve sarı kırmızı için çarparken duran: Dursun Özbek…
Jupp Derwall’nin Türkiye Anıları kitabının ilk sayfasını açtığınızda hazinli bir hikâyeyle merhaba der yaşlı kurt… Dursun’u O günü, Yaşanılanları, çaresizliklerini, vazgeçişlerini anlatır…
Ne tesadüftür ki yine bir salı günü Eskişehir'den gelen haberle düştü aklıma Dursun Özbek. Kimilerinin unuttuğu ,kimilerinin bilmediği Dursun Özbek için kitabı tekrar açıp taşıdım buraya...
6 Eylül 2012 Perşembe
Onca Yıl Sen Burada Onca Yıl Ben Burada
hiçbir neden yokken,
ya da biz bilmezken tepemiz atmış
ve konuşmuşuzdur...
onca neden varken
ve tam sırası gelmişken
hiçbirşey yapmamış
ve susmuşuzdur...
aynı anda aynı sessiz geceye doğru
içim sıkılıyor demişizdir
aynı sabaha uyanırken
kimbilir
aynı düşü görmüşüzdür
olamaz mı?
olabilir.
ya da biz bilmezken tepemiz atmış
ve konuşmuşuzdur...
onca neden varken
ve tam sırası gelmişken
hiçbirşey yapmamış
ve susmuşuzdur...
aynı anda aynı sessiz geceye doğru
içim sıkılıyor demişizdir
aynı sabaha uyanırken
kimbilir
aynı düşü görmüşüzdür
olamaz mı?
olabilir.
5 Eylül 2012 Çarşamba
Kimseye Etmem Şikayet, Ağlarım Ben Halime
Ülkem insanının gazeteyi alır almaz ilk açtığı sayfadır son sayfalar, ilk okuduğu haberlerdir büyük resimler altındaki minicik haberler. Ülkenin siyasi, ekonomi gündeminden bile önce gelir spor, futbol. Hal böyle olunca da kültür, ekonomi basını olmayan yerde doğal olarak bir zorunluluk olarak kendine çok kolay yer açtı Spor Medyası. Medya Patronlarının iştahını açan, reklam gelirlerini artıran, okuyucu sayısını artıran ,karlılıklarını etkileyen sektorde geçmişten günümüze gelinceye kadar takımlar gibi onlarda sistemlerini, taktiklerini, kurallarını değiştirdi.
3 Eylül 2012 Pazartesi
KurşunKalem Başkaldırırsa
Başucunuzda duran bazı kitaplar vardır hani okurken bitmesin diye usulca okuduğunuz, kendi hayatınızdan bir şey bulduğunuz , her cümlenin altını çizmek istediğiniz, yazarın yerinde olmak için can attığınız..
1 Temmuz 2012 Pazar
Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey
her şey yarım kaldı yine ne tuhaf
aşk yarım, nefret yarım, hayat yarım...
her şeyde biraz seni bulurum,
nerede olsam aklımdasın biraz..
kimse bilmez, kimse duymaz
bir tek ben bilirim seni sevdiğimi...
bir de sen bilirsin biraz..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)