30 Ocak 2011 Pazar

Bir Çaresizlik Filmi



Johnny Deep.
Kim ne derse desin farklı bir oyuncu. Aslında onun farklılığı anlamak için hayatını didik didik etmeye de gerek yok sadece rol aldığı filmleri izlemek yeterli. Ama içlerinde bir tanesi var ki  aradan geçen bunca zamana rağmen hakettiği değeri bulamamış olması hayrete düşürüyor. Johnny'in hayranları bile bu filmi duydukları ama izleyemediklerini konusunda hem fikirler sanırım. İzleyenler ise tadı damağında kalan bir yemeğin hissettirdiklerini hissediyorlardır aynı benim gibi.

Bu filmi izleyene kadar  Leonardo Di Caprio oyunculuk anlamında bana kendini hala ispatlayamamıştı. Titanicle beraber onu da sular altına göndermiştim. Ama bu filmden sonra dediklerimin,düşüncelerimin hepsini yuttum. 19 yaşındaki adamın bu kadar iyi bir oyunculuk çıkarması ve hala söylediği çoğu repliklerin kulağımda çınlaması normal değil . Zaten tek ben beğenmemiş olacağım ki  bu performansla Oscar adayı olan en genç 7. oyuncu ünvanı hala kendisinde. Kazansa bence kimsenin de sesi çıkmazdı.

Film  Peter Hedges'in romanından beyaz perdeye adapte edilmiş. Aslında bu tür yapımlar genelde başarısız olur ilk önce kitabı okuyanlar için ama bu film her haliyle bir istisna. Ne de olsa Lasse Hallström imzası taşıyor. 




Filme gelecek olursak Gilbert'in otistik bir kardeş , obez bir anne ve 2 kız kardeşi arasında geçen bir hikaye. Ve tabiki olmazsa olmaz aşk. Ama bu aşk öyle efsanevi ,
hayatta olmaz dediklerimizden değil. Yaşadıklarımızdan, gördüklerimizden, inandıklarımızdan. Filmi izlerken bir annenin ne pahasına olursa olsun çocuguna sahip çıktığını görürken, aynı çocukların anneleriyle sırf dalga geçilmesin diye belki de hayatta ki en zor kararlardan birini verdiklerine şahit oluyoruz. Belki filmin en can alıcı sahnesi de burası. O an "ben ne yapardım " sorusu hızla aklınızdan geçiyor .Filmi anlatmak gerçekten çok zor çünkü her karesi ustalıkla işlenmiş ve diğer yerler anlatılmazsa filme haksızlık edilecekmiş gibi insanda vicdan yapıyor.

Son olarak bu filmin için yönetmeninden, oyuncularına,emeğe geçen herkese ne desem diye düşünürken Arnie yetişiyor ve " Say thank you Arzu , Say Thank you" diye perdeyi indiriyor...

2 yorum:

  1. Çok güzel filmdir hakikaten. Sadece Leonardo'nun performansı için bile bir göz atılmaya değer. Bir de şöyle bir şey var: http://www.youtube.com/watch?v=erYqvIEiZ20 Tamamını bulamadım maalesef.

    YanıtlaSil
  2. Bunu ilk defa görüyorum keşke tamamı olsa da izlesem ama arnie'yi sanki Leo seslendiriyor gibi:))

    YanıtlaSil