7 Şubat 2011 Pazartesi

Messi'ye Bi Haller Oluyor...


UYARI!


Bu yazıda okuyacağınız kişiler tamamen gerçek olup olaylar ise tamamen hayal ürünüdür.

24 yaşımda olmama rağmen futbola, başarılara, kupalara ve tek olmaya o kadar çok doymuştum ki eski heyecanımı, futbol açlığımı tamamen kaybetmiştim. Atılmadık gol, kırılmadık rekor, alınmadık kupa kalmamışken yeni hedefim ne olabilirdi ki? Her gece yatarken Tanrı’ya şükrederken bir taraftan da içimdeki heyecanı yeniden alevlendirmesi için dua ediyordum. Ama her geçen gün içimdeki aşk sönüyordu. Kulüpteki herkes panik halinde bir şeyler yapmaya çalışıyordu ama gittiğim doktorlar, uygulanan terapiler işe yaramıyordu. Bir şey yapmalıydım bir girdabın içinde boğulmak üzereydim ama ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Her maç biraz daha eridiğimi hissediyordum. Medya ilk önceleri yorgunluğuma verip üstüme gelmese de daha sonra bütün hedefleri ben oldum. Özel hayatım didik didik ediliyor, evden dışarı çıksam olay oluyordu. Taraftarlar korku içinde beni izliyorlar cesaret verici pankartlar, tezahüratlar yaparak beni uyandırmaya çalışıyorlardı. Ama yapılan hiçbir şey beni motive etmiyordu ve bütün dünya aynı soruyu soruyordu: MESSİ’YE NE OLUYOR?

Bir gün Pep’le klasik maç ertesi konuşmalarımızı yaparken eski heyecanımı geri getirmek konusunda bir fikri olduğunu ve buna evet dersem her şeyin hazır olduğunu, bütün anlaşmaların yapıldığını söyledi. Hemen anlatmasını istedim. İstediğim yedi futbol ülkesini ve takımını seçip birer ay orada kalıp onlarla maçlara çıkacaktım. Yeni ülkeler, yeni insanlar tanıyacak hayatıma renk getirecektim. Sonuçta yıllardır hep aynı futbolcularla oynamıştım, onların gözünün hareketinden, benim bakışımdan topu nereye atacağımı ya da atacaklarını ezberlemiştik. Onları çok sevmeme rağmen  etkenlerden biri bu bile olabilirdi. Tekdüze futbol… Bu proje belki de kaybolan heyecanım geri getirecekti. Bu benim için son şans olabilirdi denemeye değerdi. Bu konuda UEFA bir kereliğine mahsus bana özel izin verecekti. Pep olanları, olacakları anlatırken hararetli hararetli ben tepki bile veremedim…

Projeyi duyunca aslında heyecan hissetmedim desem yalan olurdu ama bir yıl Barça’dan ayrı kalmak zor olacaktı. Ya heyecanım tamamen giderse diye çok korktum. Sonuçta altın harflerle yazdığım destanımı tamamen yok edebilirdim. Pep düşünmem için bir hafta süre ve doğru kararı almam için bana izin verdi. Kulübe gelmemi, antrenmana çıkmamı, insanlarla bu konu hakkında konuşmamı tamamen yasakladı. Dış dünyayla bağlantımı keserek eve kapandım. Telefonlarımı kapattım. Televizyonların, bilgisayarların fişini çektim. Evdeki kişilere izin verdim. Uygun ortam hazırdı. Düşünmeye başladım başladım başladım… O bir hafta sağ omzumdaki melekle sol omzumdaki şeytanın birbirini yemesiyle geçirdim. Bir gün biri evet derken ertesi gün hayır hayır diye kabuslar görerek uyandım. En sonunda güçte olsa karar verdim. Bu projeye evet diyecektim. Aslında kaybedecek bir şeyim yoktu. Zaten heyecanım gitmişti ya geri gelecek ya da şimdiki gibi olacaktı.

Çanlar benim için çaldığında Pep’in yanına gittim ve varım dedim emin bir sesle. Bundan sonra beraber ülkeleri ve takımları seçmek kaldı. Pep Avrupa sınırları içinde olmamı istediği için Avrupa haritasını açıp ülke ve takımlarının listesini çıkarttık. Zorlu bir karar sürecinin daha içindeydim. Seçeceğim yerdeki futbolcuları, teknik adamları, kulüpleri detaylıca inceledik ve nihayetinde karar verdik.

İlk durak İngiltere ve Liverpool olacaktı. 2. durak Almanya ve Bayern Munich, 3. durak Fransa Lyon, 4.durak İtalya Milan, 5. Durak Hollanda Ajax, 6. Durak Yunanistan Panathinaikos ve son olarak Türkiye Galatasaray.

Pep odadan çıkıp beni harita ve takımlarla baş başa bıraktı. Haritaya ,ülkelere ,takımlara tekrar tekrar baktım. Bir serüven beni bekliyordu ve nasıl ne halde döneceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. Artık hayır demek için de çok geçti. Eve gidip hazırlanmalı ve bu olaya alışmalıydım…


NOT: Hikayeler için her fikre kapım açık :)

7 yorum:

  1. Rijkaard hala Galatasaray teknik direktörü olarak kalsa hikayede, olma mı? :)

    YanıtlaSil
  2. Olur tabiki sonuçta biz karar vericez biz ne dersek o:)

    YanıtlaSil
  3. İlk durağı Galatasaray olsa olmaz mı senaristiçe? Hemen gelsin, Ayhan'ı dövsün :(

    YanıtlaSil
  4. Diğer takımlardan öcümüz almadan BAM'a dokunmam:D

    YanıtlaSil
  5. yedi futbol ülkesinden sonra uzaya çıkıp bir reklam filmi çekmeyi unutmasa iyi olur. Sonuç olarak bütün efsaneler doğdukları yerde gömülmelidir. O bir Uzay insanı..

    YanıtlaSil
  6. Uzaylı olduğunu alenen ifşa etmesek Ronaldo kıskanabilir:))

    YanıtlaSil
  7. Yazının Galatasaray'daki kısmı için sabırsızlanıyorum:))

    YanıtlaSil