11 Eylül 2010 Cumartesi

Adem'in Torunlarının Doyumsuzluğu


Erkek yeni bir ortama girdi sağına baktı üç, soluna baktı beş arkasına bakıp dört kadın gördü. Parametreleri her geçen zamanda sürekli büyüdü. Metrekaresine düşen kadın sayısı başına döndürdü. İlk başlarda toyluğunun vermiş olduğu acemilikle bir, sonra çıraklıktan ustalığa geçmiş olmanın özgüveniyle hepsi benim diyerek gezdi sokaklarda. Ustalaştıkça, çevresine baktıkça doyumsuzlaştı. Atalarının çapkınlık erkeğin şanıdır sözünün arkasına sığınıp arı misali her çiçekten bal almaya başladı. Sözler verdi tutmayacağını bile bile sırf karşındaki o an mutlu olsun sorun çıkarmasın diye. Huzur arıyorum derken huzurun kelime anlamını bile unuttu. Kadın ondan bir şey dilediğinde avucunun içini gösterdi beğenmesen elimin altında başkaları var imasını yaptı. Aynaya her baktığında daha da devleştiğini, kadınlar için ne kadar gerekli olduğunu gördü. Sevdim dediği kişiye bağlanmaya başladığı hissedince korkup kaçtı arkasında bile bakmadan. Özgürlüğüm dedi başka bir şey demedi.


Çok konuşuyorsunuz diye suçladıklarını kadınları bir kere olsun neden şikayet ediyorlar diye can kulağıyla dinlemedi. Kadınlar ne ister sorusunu sorup cevabı merak edermiş gibi yaptı sadece yüzünde alaycı bir tebessümle. Akıllı kadını dillerinden düşürmezken, hiçbir şeyden anlamayanı en iyisi deyip gezdi sokaklarda. Sevgisini bencilleştirdi, ne söyledi ne hissettirdi. Rakamlar arasında takılı kaldı doksan atmış doksansa kalbim atar diye kesin sonuçlara vardı. Kadını metalaştırdı kimi zaman bilerek kimi zaman bilmeyerek. Dost meclislerinde futbol gibi skorlar konuşuldu bazen kendi anlattığına kendi bile inanamadı.

Ayvayı yiyip evlendim dedi bazen... Kanepede oturup yemeğin oluşunu, çocuğunun yürüyüşünü, misafirlerinin gelişini izledi. İşte yorgun argın gelip salata yapınca madalya bekledi. Monotonlaştığı zaman evi karşıdan bekledi bir şeyler yapmasını yoksa giderim bana herkes yar olmak diye tehditler savurdu.

Adem'in torunları büyüdü, değişti şimdi doyumsuzluğunun doyumunu yaşıyorlar doya  doya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder