14 Eylül 2010 Salı

Masallar Bitmez , Kahramanlar Ölmez....




Metin Oktay…


Sadece Galatasaray değil Türk Spor tarihinin altın çocuğu. Gollerinin sayısını egale edenler, gördüğü başarıların kat be kat şampiyonluk yaşayanları gördü bu topraklar ama saha dışına çıkınca onun gibilerini aradı bu gözler... Birçoğumuz canlı gözlerle tanık olmadık futboluna ama belki de dedelerimizin, babalarımızın bize anlattığı en güzel masaldı Metin Oktay. Hiç bitmesin istediğimiz, uğruna şarkılar söylediğimiz, en güzel kahramanımızın adıydı Metin Oktay.

Peki neydi Metin Oktay’ı bu kadar özel ve güzel yapan? Hayatında görmediği insanların sadece ismini duyduğunda bile tüylerini diken diken eden? Sadece Galatasaraylıların değil tüm renk sevdalılarının bile saygı duruşuna geçiren neydi? Hepimizin ayrı ayrı cevapları oluyor. Kimimiz profesyonelliğin olduğu yerdeki amatör ruh diyoruz, kimimiz sahada son terine kadar çarpışan cengaver, kimimiz efendi diyoruz… Ama cümlenin başına ve sonuna hep “o Metin Oktay’dı “ diye eklemeyi unutmuyoruz. Onunla ilgili yeni bir şey öğrendiğimizde sanki yeni bir şeyler icat etmiş gibi seviniyoruz. Onu izleyen birileri bulunca saatlerce aynı şeyi anlatsa bile dinlemek istiyoruz. Aslında yazılanlar, anlatılanlar hep eksik hep yarım…

Tıpkı O’nun hayatı gibi eksik ve yarım…

Oysa yaşasaydı da görseydi 2000 yıllarında din gibi mezhep gibi sevdiği takımının kupa kaldırışını, O sevinç karelerinin bir köşesinde de o olsaydı gülen ama mahcup yüzüyle, sahada kavga edenleri görüp yetişseydi bir çırpıda “önemli olan kaybederken de erdemli olmak deseydi, futbolcuya küfür eden taraftarı görüp kapalının önünde koşup başını eğip baksaydı bize, renk körlüğüne başlayıp birbirimizi yediğimizde hepimizi kucaklasaydı, sahip çıksaydı her birimize. Futbolu bize tekrar tekrar sevdirseydi keşke. Bize anlatacak, öğretecek çok şeyi varken, ona her geçen gün daha da çok ihtiyaç duyarken yarım bıraktı masalı da bizi de…

O  yine her zamanki gibi mabedinin semalarında süzülecek, bakacak aşık olduğu futboluna, renklerine… İsmini duydukça, gelip selam duracak her tribünün önüne üstünde parçalı forması, armasının üstünde ki eliyle… O unutulmadıkça bilecek ki gelecekte çocukların hep bir masalı ve kahramanı olacak. İçinde hep Metinler olan… O unutulmadıkça adı hep dillendikçe” Vişneye çalan koyu bir kırmızı ve içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı” nereye giderse gitsin, O’da hep orda olacak… Hiç unutulmayacak…

Bir şarkı gibi Metin Oktay, ömür boyu sürecek, masallarımız hiç bitmeyecek…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder