12 Ağustos 2010 Perşembe

Beyazı Yaşarken Siyah Kaldı Diğer Yarı


Güneş Battı...
Şehir Sessizleşti...
Şehir Kadını Terketti...
Kadın Şehri...
Şimdi vakit yalnızlık zamanı...

Yüksek topuklarıyla beraber hırslarını, maskelerini, bencilliğini ,sahteliğini de  çıkarıp kilidi açtığında sadece "Kendinin" bildiği "Kendi"  karşılamış buyur etmiş kadını eve.. Bütün anaçlığıyla,bütün kırılganlığıyla bir çoçuk gibi kucaklamış kendini...
Pencereden şehrinin karanlığına baktığında onunda kendi gibi makyajını sildiğini görmüş ,ürkmüş birden şehrinden ,tıpkı aynada gördüğü silüetten ürktüğü gibi...Oysa bu şehir değil miydi ona ışıklar vaadeden, karanlıkları aydınlıklara çevirme sözü veren... O zaman bu yalnızlık da neyin nesi diye sorar bulmuş kadın şehrine.
 
"Sitemim en doğalındandır, sevgimdendir" diye haykırmış ...
İçi acımış ,kendine acımış ,şehrine acımış...
Nedenler içinde boğulurken ya şehri ya da "üçüncü tekil kişileri" suçlu bulmuş kadın... "Onun yüzünden " diye sürekli tekrarlamış , yalnızlıgının sorumlu olanını  infazını kolay gerçekleştireyim diye..
Eski resimleri imdadına koşmuş gerçekten sevdiği,sevildiği,güldüğü,mutlu olduğu... Neden herşeyin değiştiğini sorduğunda;
"zaman" cevap vermiş ;
- "ben aktım gittim ,peşimden geldin dönüştün,dönüştürdün, ben değiştim, sen değişmek istedin, onları değiştirmek istedin o zaman bu sitem niyedir ?

"Kadın" kendini savunmak istemiş zamana;
-Oysa sen istediğin için değiştim "
Ama zaman bu durur mu dinler mi ; şehri gibi zamanda kadını terketmiş....

Beyazı özlediği için siyah gecede kırmızıdan medet ummuş, o yüzden hançeri yöneltmiş kendine.Kalbini,yaralarını deştikçe kırmızı olmuş içi ,boğulmuş pişmanlıklarından, keşkelerinden,yaptıklarından...

Oysa kırmızı "Aşk" değil miydi, zaman Aşkın rengini de mi değiştirmişti?
Kırmızı Aşk değilse şimdi Aşk  ne renkti?
Aşk değişirken Kadın hala kırmızı mıydı?
Yoksa Aşk Kırmızı , Kadın mı başka renk Aşklar  yaşıyordu?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder