25 Ağustos 2010 Çarşamba

Erkek Futbol " AŞK" dedi...


Aynı ekrana bakan bir kadın ve bir erkek...
Biraları,cipsleri, heyecanlarıyla dakika tutuyorlar.
Üstündeki formaların renkleri bile aynı...
Ama ya duyguları, bakış açıları?

Kadın ve erkek heryerde olduğu gibi meşin yuvarlakta da gösterir ikisi arasındaki duygu uyumsuzluğunu.Gönül verdiklerini takımın renkleri aynı olmasına rağmen farklı pencereden selamlarlar birbirlerini...Gün gelir pencereler arası mesafede sıcacık rüzgarlar,gün gelir sınırtanımaz poyrazlar baş gösterir.Tepkileri, sevinçleri,üzüntüleri aynı renk olsada farklıdır duyguları.

Erkek gönül verdiği renge "Aşk" der, "Sevgili "der,"Canan " der...Sevdiği kadınla nasıl aşk yaşıyorsa sevdiği renklerle de öyle yaşar aşkı.Hırçın bir deniz gibidir hiç durulmaz ,ortası yoktur duyguların.Ya zirvede ya yerin dibinde ama hep uçlarda yaşar bu aşkı erkek... Sevdiği kadın onu mutlu ettiğinde nasıl yere göğe sığamazsa ,takımın aldığı her zaferde de yere göğe sığımaz ,anlatamaz bu aşkı. Asla yüreğinde yaşadığını diliyle ,kelimelerle ifade edemez.Hani böyle zamanlarda kadına anlarsın sen "seviyorum seni" der gibi takımını da "canım feda olsun "der." Anlayın işte söyletmeyin utandırmayın beni " der gibi mahcup mahcup dolaşır.Ne zaman sevdiği kadın onu üzse kılıçlarını kuşansa,takımının yenildiği zamanda da kuşanır kalkanları bir anda. Taş taş üstüne bırakmaz ne de olsa canı yanmıştır.Sevdiği, mutlu olduğu zamanlarda ağzından kerpetenle alınan sevgi sözcüklerinin yerini kırıcı sözler alır hem de bonkörce bu zamanlarda. Sevdiği kadının sırf canı yansın diye sevmiyorum dediği gibi, takımı yenik olduğunda da can havlesiyle savurur küfürleri hakaretleri. Canı ne kadar yanarsa o kadar ileri gider ,işte böyle başlar tehditler, belli bir zaman ortalardan kaybolmalar,"benim değerimi anlasın" "aklı başına gelsin" demeler. Ne zaman sevdiği renkler onu üzse deli gibi sevsede cezası coktan kesilmiştir bile. Kendini susturduğu gibi çevresindekileri de susturur, telefon sesleri, gazete kağıtlarının hışırtısı, tv'den gelen hareretli seslerin hep "mute " düğmesine basılır.Ne kadının ne de  renklerin buna karşı durma sansı vardır artık. Erkek ne zaman affederse o zamandır doğru zaman.İşte o zamana kadar uzak durmak en iyisidir erkekten yaktığı ateş kendi gibi yakar kadını da renkleri de...Saatler doğru zamanı gösterdiğinde  yine sarılır kadına, renklerine belki de daha da sıkı...Çünkü farketmiştir ki dünyada iki şeydir onu mutlu eden yine deli divane aşık gibi sunar onlara ölümsüz sevgisini taki bir diğer kızgınlığa kadar...Canan'a sahip çıkmak namus borcudur kendi ne kadar kızsa da biri bir laf etsin yanında kötü birşey demeye kalksın  yaşanılanılan kötü anılara inat sahiplenir  laf söylemek diğerlerin "harcı değil " diye ortalığı kasıp kavurur.

Peki ya Kadın?
Gönül verdiği renklere bakınca ne görür?
Onu hayatının neresine koyar ?
Erkek Canan derken
Kadın ne diye seslenir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder